Sanat | Konular | Kitaplar

EDEBİYATIMIZDA HİCİV

Cemiyette görülen aksaklıklar; çeşitli yollar, muhtelif vesileler ve edebî sanatlarla dile getirilip mâni olmaya ça-lışılmazsa, mazlumların sayısı artar, cemiyet nizamı bozulur. Mazlum, zulüm gören demektir. Dünya, zıtlar âlemi olduğundan zâlimle mazlum, elbetteki aynı cemiyet içinde yaşayacaktır.

Bu bakımdan şâir-hatip-edebiyatçı ve yazarlar dâima mazlumdan yana olacak, hakkın adaletin yerine getirilmesine çalışacaktır.
Edebiyatımızda övme, yerme ve tasvir vardır. Mübâlağa bunların hepsinde hissolunur. Hemen her yazarın bir heccavlık yönü vardır. Bilhassa şairlerde bu husus daha barizdir. Abdurrahim Karakoç da bunlardan biridir. Mahkemelerde davaların yavaş yürümesini mevzu alan şiirini takdim ediyoruz. Bu şiir hiciv sanatının zirvelerinde dolaşırken, memleketimizde pek çok arazi dâvasının 20-30 sene devam ettiği de bir vakıa!

HÂKİM BEĞ

Gene te'hir etme üç ay öteye,
Bu dâva dedemden kaldı hâkim beğ.
Otuz yıl da babam düştü ardına;
Siz sağolun, o da öldü hâkim beğ.

Kırk yıl önce, yani babam ölünce, Kadılıklar hâkimliğe dönünce,
Mirasçılar tarla takım bölünce,
Irezillik beni buldu hâkim beğ.

Yaşım yetmişiki, usandım gel-git;
Bini geçti hurda yediğim zılgıt.
Eğer diyeceksen "Bana ne, öl git"
Oğlumun bir oğlu oldu hâkim beğ.

Sekiz evlek tarla, bir geverlik su,
Yüz yılda höküm bağlanmaz mı bu?
Kazanmasam da hû, kazansam da hû
Canım ta burnuma geldi hâkim beğ.

Kesife, meşife, damgaya, harc'a,
Kanımız kurudu harca da harca.
Sayenizde avukatlar yıllarca,
Fakiri yoldu da yoldu hâkim beğ.
Mübaşir itekler, kâtip zavırlar;
Değişti bizde de göya devirler.
Yüz yıl önce adam yiyen gâvurlar,
Tapucuyu aya saldı hâkim beğ.
Kabahat sizde mi, kanunlarda mı?
Şaşırdım Billâhi yolu yordamı...
Kızma sözlerime alam kadanı,
sıkıntıdan içim doldu hâkim beğ.
Mülkün temeliydi adalet hani?
Bizim hak temelde saklı mı yani?
Çıkartıp ta versen kim olur mâni?
Yoksa hırsızlar mı çaldı hâkim beğ.
Hem davacı pişman, hem de davalı,
Bu yolda tükettik çulu, çuvalı.
Sabret makamından çalma kavalı,
Sürüler ekine daldı hâkim beğ.

Bu ve buna benzer şiirlerle bir sürü aksaklığın düzeltilebileceği düşüncesiyle, edebiyatta mübâlağa ve hiciv sanatı dâima geçerli olmuştur.

Konular